Kapalı ya da açık besicilikte birtakım koruyucu hekimlik çalışmaları yapmak gerekmektedir. Fakat; koruyucu hekimlikte açık serbest sistemle kapalı bağlı sistemler arasında bazı ufak farklılıklar olabilmektedir.
İlk olarak koruyucu hekimliğin yalnızca aşılamalarla yapılacağı düşünülmemelidir. Koruyucu hekimlik hepsinden evvel biyogüvenlik uygulamaları eksik olmadan, ihmal edilmeden yapılmasıyla başlamaktadır.
İlk önce, barınak ya da padok inşasında göz önünde bulundurulması gerekenlerle, bir sonraki aşamalarda doğru yemleme, ihtiyaç olan desteklerin zamanında verilmesi koruyucu hekimlik alanındaki işlerdir.
Biyogüvenliğin olması için karantina padoku, girişteyse dezenfeksiyon çukuru, çevre çiti kesinlikle düşünülmesi gerekir.
Bunun yanında; etkin ve düzenli bir sinek savaşı kesinlikle ihmal edilmemesi gerekir.
Koruyucu Hekimlikle İlgili Uygulamalar:
Açıkta serbest besicilikte gruplandırılan birbirlerine denk danalarla oluşturulması gerekir. Yaşadığımız ülkede kastre edilmemiş danalar ile besicilik yaptığımızı unutmamak gerekir.
Besinin yerine girişte stres giderici yem katkıları tercih edilmesi, bilhassa solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma tehlikesini de aza indirecektir. Besiye yeni dahil edilen danalar nakliyeyi izleyen 3-10 gün içinde kesinlikle öksürürler. Pneumoni hastalığının stresle başladığını bilerek, anti-stres işlemlerini ihmal etmemek gerekir.
Besinin yerine yabancı girişlerinin de önlenmesi gerekir. Bu önlem ilk olarak şap rahatsızlığı olmakla beraber, rahatsızlıkların önüne geçmek için, öteki yandan stresin önüne geçmek için gereklidir. Danalar besi yerine giren yabancılardan rahatsız olurlar.
Kaba- keşif yem dengesinin uygun olması, yemin kaba ve keşif yerlerinin karıştırılıp tükettirilmesi gerekmektedir.
Yemlerin un şeklinde ince öğütülmüş olmamasına dikkat etmeniz gerekir. Un şekline getirilmiş taneler, yani buğday, arpa ve mısırın oldukça ince öğütülmüş şekilleri çok çabuk ve ani sindirime gireceğinden dolayı işkembede asidoza yatkınlık meydana getirir.
Karışık şekilde bütün yemler yemlikte bütün gün boyunca bulundurulmalıdır.
Oldukça fazla kalabalık barınaklardan uzak durulmalıdır.
Sulukların kış mevsiminde donmayı önleyecek biçimde olması gerekir. Danaların susuz olmaları, az bir zaman içinde olsa, büyük sorunları meydana getirir.
Danalar için besiye kabul programı sırasında, ilk girme günlerinde yapılacak işlemlerin hepsi sonlandırılmalı, daha sonra çok fazla hayvanları rahatsız etmemek gerekir. Mineral ve vitamin takviyeleriyse yem katkıları biçiminde yapılmalı, dakikada bir enjeksiyon yapmaktan uzak durulmalıdır.
Yem değişiklikleri stres kaynağı olmaktadır. Besi evresi süresince önemli bir yem değişikliği yapılmamalıdır.
Besiye kabul programında dış ve iç parazitler için yeteri kadar işlem yapılması gerekir.
Besiye girişte aşılar yapılmalıdır, rapelleri ihmal etmemek gerekir. Rapeli yani tekrarına ihtiyaç olan aşılar, ayriyeten Şap, LSD gibi aşılar yapılacağından dolayı, aşı programını mümkünse en kısa zamanda bitirilmelidir. O nedenle Klostridyum karma aşıları, pasturella ve virus rahatsızlıkları ile ilgili aşılar, leptospiroz aşısı gibi ölü aşılarla beraber, aynı anda yapılması gerekir.
Girişte pek çok işletme ADE kombine vitamin enjeksiyonuyla uzun tesirli antibiyotik uygulanması gerekir. Yukarıda sayılan aşılar ile beraber bu enjeksiyonları da aradan çıkarmak doğru olur. Bu aşıların rapelleriyle, LSD, Şap ve eğer yapılacak ise Şarbon aşıları besiciliğe başlarken süre alıcı, stres meydana getirici işlemler olup, hayvanları hemen rahat bırakmak gerekir.
Küfler zehirlidirler. İşkembedeki yararlı bakteriler, karaciğer ve böbrekler üstünde yararlı olmayan tesirler bırakmaktadırlar. Küflerden kaçınılmalıdır.
Havalandırma bilhassa kapalı, bağlı veya kapalı serbest sistemlerde başlıca koruyucu hekimlik hizmetindedir.
Yararlı olmayan gazlar, karbondioksit, amonyak, hidrojen ve metan sülfit hayvanların yer aldıkları alandan hemen uzak tutulmalı, birikmesinin önüne geçilmelidir. Kapalı barınakların en riskli tarafı bunların alanda çoğalarak solunum yollarına zarar vermesi durumudur.
Açık serbest sistemlerdeyse sıcaklığın meydana getirdiği stresin önüne geçmek büyük fayda sağlamaktadır. Sundurmalar, gölgelikler, öğle vakti su püskürtmek koruyucu hekimlik açısından mühimdir. Öğle vakti açık yere su püskürtmek toza karşı da etkili bir önlem olmaktadır.
Sıcaklığın meydana getirdiği stres termometrenin gösterdiği dereceyle ilişkilidir. Yerin rüzgarlı olması sıcaklık stresini biraz daha hafif hissettirmektedir. Fakat, termometrenin 22 dereceden çok gösterdiği alanlarda, her derece sıcaklık stresini fazlalaştırır.
Sıcaklığın şiddetine göre öğle zamanı su püskürtmenin yanında, belli bir saat sonra tekrar etmek faydalı olacaktır.