İnekler bir gün içerisinde, yani bin dört yüz kırk dakikada yalnızca dört iş yapmaktadırlar. Yem tüketirler, su tüketirler, sağılırlar ve uyurlar, geviş getirirler. İneklerin hayatları sadedir. İnekler dolanmaktan, ayakta durmaktan, hoşnut olan hayvanlar olmamaktadırlar. Şayet merada, çayırda olsalardı ot bulmak için dolanabilirlerdi. Lakin; sizler inekleri barınaklarından alıp, yemlerini de önlerine koyduğunuzda ineklerin en mühim işleri uyumak ve geviş getirmek olacaktır. İnekler sıradan yaşamlardan hoşnut olmaktadırlar. İnekler günün % seksen ikisini uyumak ile geçirmeleri gerekmektedir. Başka bir söyleyiş ile inekler gün içerisinde bin dört yüz kırk dakikanın bin yüz seksen dakikasını uyuyarak, bunun da yarısını geviş getirerek geçirmeleri gerekmektedir. Geriye kalan iki yüz altmış dakikalık zaman içinde inekler ya sağılmakta ya yem tüketmekte veya su tüketmektedirler. Bu durumun haricinde fizyolojik olarak, şayet hamile değil ise, üç haftada bir kızgınlık göstermektedirler. Kızgınlık olarak adlandırılan, döllemeye müsait günde inekler ayakta, keyifsiz, başka ineklerin üstüne atlayan, öteki ineklere yaslanan ve ötekilerinin üstüne atlamasına müsaade eden durumdadırlar. İneklerin süt randımanları ile ilişkili olarak farklılık gösteren zaman içinde kızgınlık zamanı başlar ve sonlanır. Bu zaman yirmi beş litrenin altında süt üreten ineklerde on sekiz saat olmak ile beraber, süt randımanı yükseldikçe, düşer. Hatta kırk litreden daha çok süt üreten ineklerde toplam üç- beş saatlik zaman içinde kızgınlık başlar ve sonlanır.
İnekler kızgınlık gösterdikleri gün öteki işlerini aksatmaktadırlar. Periyodik olarak ilerleyen bu döngü tamamı ile normal bir durumdur. Kızgınlık günü iştah ve geviş getirme oranı düşer. Hareketleri fazlalaşır. Bilhassa gece yarısından sabaha dek olan vakit diliminde, öteki inekler sakin bir biçimde uyur iken kızgınlık gösteren inekler ayakta olmaktadırlar. Hareketlilerdir. Yürürler ve geviş getirme sayıları düşmektedir.
Süt randımanları da o gün için bir miktar azalır. Döl yolundan yumurta akı biçiminde bir akıntı gelmektedir. Böğürmektedirler. İneklerin süt randımanına göre bu semptomlar hafif veya şiddetli olabilmektedir. İnekler bazı zamanlarda zor anlaşılacak kadar “gösterişsiz” kızgınlık semptomlarına sahip olabilmektedirler. Bu neden ile çok belirgin olmayan kızgınlıkları tespit etmek mümkün olmayacağından, kızgınlık zamanını kaçırma ve dolayısı ile hamileliğin gecikmesi neticesi ile karşılaşabilirsiniz.
İneklerin 3 haftada bir böyle hareket halinde olması haricinde, periyodik olmayan iştahta kayıp, süt azalması ve durgunluk durumları rahatsızlık semptomlarıdır.
İnekler gün içerisinde dört yüz- altı yüz dakika geviş getirmeleri gerekmektedir. Şayet kızgınlık döngüsü içinde geviş getirme zamanı azalır ise bunun “kızgınlık” semptomu olduğunu düşünebilirsiniz. Periyod haricinde geviş getirme zamanı azalmışsa, ineklerin rahatsızlık bakımından kontrol altına alınması gerekmektedir.
İneklerin sindirimi işkembelerindeki faydalı mikroorganizmaların sayesinde gerçekleşmektedir. İneklerin işkembelerinde yirmi bir ayrı familyadan faydalı mikroorganizmalar bulunmaktadır. Her bir faydalı mikroorganizma familyasınınsa sindirimde türlü görevleri mevzubahistir. Protein, nişasta, selüloz gibi gıda maddelerini sindirmek ile görevli mikroorganizmalar bir sayı ve dengeyle çalışmaktadırlar. İşkembelerin ortamının bozulmasına neden olan sıradan bir sorun, mikroorganizmaların hayat şartlarını da bozacağından ineklerin sindirimleri aksamaya başlar. Böyle bir halde iştahsızlık, sütte azalma, süt yağı seviyesinin düşmesi ve giderek birbirlerini izleyen sorunlar meydana gelecektir.
İnekler bir gün içerisinde, eğer sağlıkları yerindeyse ve rahat bir mekanda yer alıyor iseler on bir kere yemliklere, on üç kere suluklara gitmektedirler. Rahatları ve sağlıkları aksamaya başladığında bu sayılar da düşmektedir. Bir inek daha düşük yem tüketir ise daha düşük enerji, daha düşük protein daha düşük vitamin, daha düşük mineral almaktadır. Dolayısı ile süt randımanları düştüğü gibi, döl verimleri de düşmektedir.
Biyolojik olaylar mekanik olaylardan ayrı olarak ufak farklılıklar gösterebilmektedirler. İnekler tamamı ile diğerlerinin aynısı olmamaktadır. Bilinen rakamlar her daim için ufak farklılıklar gösterebilmektedir. Ayriyeten barınak mekanının rahatı ineklerin hareketlerinde iyi veya kötü tesirler göstermektedir. Yatak alanlarının sert zeminli olması, yatak alanlarındaki ebatların uygun olmaması, yemlik önlerinin rahatsız olması, barınakların çok fazla sıcak olması, barınaktaki atmosferin kirli olması ineklerin günlük hayatlarına kötü yönde etki etmektedir. İnekler barınak içlerinde uyumak istememektedirler. Daha az yemliklere giderler, geviş getirme zamanları da azalır.
İneklerin geviş getirme zamanları çiftliklerin karları için mühim gösterge olmaktadır. Bakılan, gözler önündeki her sınıfın en az yarısı geviş getirmesi gerekmektedir. Bu seviye % kırkın altındaysa bilhassa işkembe asidozu hususunda bir kontrol uygulamak gerekmektedir. Bu halin anlaşılmaması ve uzaması yalnızca süt randımanında değil, döl tutmada da aksamalar ortaya çıkartabilir ve topallıklara da sebep olabilmektedir.
Şayet ineklerin geviş getirmelerini gözetleyebilirsek kızgınlık gözlemini yapabilir, rahatsızlık, sindirim bozukluğu gibi halleri erkenden anlayabilirsiniz. Döl randımanlarıyla alakalı sorunları bu biçimde aşabilir, bu durumun yanı sıra “zincirleme kaza” ların da önüne geçebilirsiniz. Bu durumun nedeni işkembede sorun çıkmasına neden olan haller zincirleme kazaların başlangıcı olup, ardından döl tutamama, metabolik rahatsızlıklar ve topallamalar gelmektedir.