Sığırlar ve diğer hayvanlar doğal hayatlarında asırlardır insanlar olmadan yaşamlarını devam ettirmiş mevsim şartlarına adapte olacak şekilde yaratılmışlardır. Hayvanların soğuk hava ile mücadele etmek için daha çok vücut ısısı sağlayabilmesi gerekmektedir. Olağan metabolik süreçler vücut sıcaklığını muhafaza etmek için yeterli olan ısıyı sağlamaktadır. Yeterli ısının sağlanabilmesi için hayvanın vücut metabolik hızı ve deri altı yağ dokusu artmakta ve deride kalın bir tüy katmanı meydana gelmektedir. Kış koşullarında hayvanın artan enerji gereksiniminden dolayı enerji sağlayan beslenme ürünlerinin kullanılması gerekmektedir. Hayvanların artan enerji gereksinimi giderilemez ise bünyeleri zayıf düşer ve hastalıklara açık bir duruma gelirler.

Kış koşullarına uygun ve dengeli besleme yapılmaz ise, hayvan sağlığı bu durumdan olumsuz yönde etkilenecektir. Uygun beslenme koşulları sağlandığı taktirde hayvanlar soğuk havalardan etkilenmeyecektir. Dünyanın en soğuk olan bölgesi Rusya Oymyakon kasabasıdır. Bu bölgedeki -40 derece sıcaklık değeri normal karşılanmaktadır. Bu bölgede bile hayvanlara dışarıda bakılmaktadır.

Büyükbaş hayvanlar soğuk havalardan etkilenmezler ancak ıslak deri ve tüy, soğuğun şiddetini ve metabolizmayı eksi yönde etkilemektedir. Böyle bir durumda hayvanın soğuk havadan ziyade esen rüzgârdan korunması gerekmektedir. Hayvanlar rüzgâr ile karşı karşıya kaldığında soğuğun stresi artmakta ve vücut sıcaklığı düşmektedir. Metabolizma yavaşladığında soğuk havanın etkisi altında kalan hayvanda hypotermi meydana gelmektedir. Bu durum hayvanın ölümü ile sonuçlanabilir.

Hayvanlar düşük hava sıcaklıklarında bazı durumların etkisi altında kalmaktadırlar. Bu durumların başında temiz olmayan ahır koşulları gelmektedir. Ahırın temiz ve kuru olması, gezinti alanlarının hijyenik olması oldukça önemlidir. Bu maliyet seviyesini aşağıya indirmeye ve üretim verimliliğini yükseltmeye yardımcı olacaktır.

*  Ahırda kuru ve temiz altlık bulunmaması sebebi ile ıslanan memeler, ıslanan tüy ve deri soğuk havadan etkilenme seviyesini artırmaktadır.

*  Yataklıkların ıslak olmaması, hayvanların soğuk stresine karşı direnme yeteneğine direk ve olumlu yönde etki etmektedir.

*  Hayvanlara soğuk dönemlerde ek besleme yapılmalı ve enerji verecek besinler verilmelidir.

*  Nemli yemler ile besleme yapılıyorsa, yemliklerin donmadığından emin olmak gerekmektedir.

*  Mısır silajı dışarıda bulunduğu için donma tehlikesinden dolayı homojen karışım sağlanıp donmuş partikül olmaması mühimdir.

*  Hayvanlar için her zaman bol miktarda temiz su bulundurulmalıdır.

Hava durumunu yönetmek mümkün değildir, ancak rüzgârın hayvanlar üzerindeki etkileri mümkün olduğunca azaltılmalıdır. Ahırda idrar kokusuna sebep olmayacak şekilde rüzgârdan korumak için önlemler alınmalıdır. Ahırın tamamen kapatılmasının hayvanlara faydadan çok zararı dokunmaktadır. Bu durum göz önünde bulundurularak gerekli adımların atılması gerekmektedir.