Doğum kanalında uzun süre kalmak, beyne oksijen verilmesini engelleyerek emme refleksini bozabilir. Bu durumda hayvanın süt aspirasyon refleksi bozulur. Ayrıca bu durumlar prematüre buzağılarda da oluşabilmektedir. Tüple zorla besleme gereklidir. Buzağıya süt içirin ve nasıl içileceğini öğrenin. Veteriner size buzağının geleceği hakkında da bilgi verecektir. Gerekirse ilaç da önerebilir.
Buzağı Hastalıktan Dolayı Emmez
Yenidoğanlar, doğumdan sonra belirli bir süre içinde hastalığa yakalanma riski altındadır. Bakteri, virüs vb. grupları enfeksiyonlara neden olur. Bu enfeksiyonlar, çiftliği tehdit eden ciddi buzağı kayıplarının nedenidir. Hayvancılık çiftliklerinde doğan buzağıların %80-90'ı hastalıktan ölebilir. Hastalıktan kurtulanlar bodur büyüme ve kötü üreme kalitesi gibi durumlarla karşılaşabilirler. E. coli başta olmak üzere birçok bakteri yenidoğanlarda kan zehirlenmesine (sepsis) neden olur. Çeşitli yatkınlıkların (eğilimler, hastalığa yatkınlık veya yatkınlık) varlığı, hastalığın gelişimi için esastır.
Buzağı Emmediği İçin Mi Zayıf Olur?
Buzağıları daha zayıf ve hastalığa karşı daha duyarlı hale getiren bu faktörler, bölgeye, iklime ve çiftliğe bağlı olarak bakım, diyet, annenin aşı durumu ve ırk gibi çeşitli nedenleri içerir. Ülkemizde hayvan buzağıları sağılmakta, beslenme ve bakım ilkelerine yeterince uyulmaması, ekonomik önemini arttırmakta ve gereksiz tıbbi ve ilaç maliyetlerine neden olmaktadır. Hastalığın ana nedenlerinden bazıları gebelik yaşı ile ilgilidir. Bu dönemde dengesiz tek yönlü diyete maruz kalan inekler, yavrulamada güçlük çeker veya yavrularını geliştiremez. Şeker pancarı, yonca, mısır sapı, yulaf sapı vb.'nin yoğun beslenmesi yavruları zayıflatabilir, düşüklere neden olabilir ve görme kaybına (Amorose) neden olabilir. Diyet beta-karoten veya A vitamini eksikliği, kış sonu ve ilkbahar başında doğan yavrularda hastalık direncini azaltır. Sığır yemlerinde en bol bulunan doğal beta-karoten kaynağı yemdir. Anne başka bir ahırdan gelir ve orada doğum yaparsa, genç hayvan bulaşıcı patojenden etkilenmeyecektir. Ayrıca hamilelikte aşırı yağlanma, hareketsizlik, ahır hijyenine uyulmaması, güneş ışığından yeterince yararlanılmaması, yaş gibi faktörler de yukarıdaki olumsuzluklara neden olur.
Buzağının Zayıf Kalmaması İçin Yapılması Gerekenler Nelerdir?
Kuru mevsim boyunca, diyet verim payı ihmal edilebilir. Konsantre yem vermeyin. Anneler ve bebekler hayatta kalabilmek için mümkün olduğu kadar fazla gıda ile beslenmelidir. Diyet A vitamini ve beta-karoten açısından zengin olmalıdır. Annenin bölgede bir hastalığa karşı aşılanmış olması gerekir Hamilelik sırasında ve doğumdan sonra anneyi başka bir ahıra taşımayın. Hamile hayvanların günün belirli saatlerinde yürüyüşe çıkmaları ve güneş ışınlarından yararlanmaları gerekmektedir. Yaşlı hayvanların doğal veya suni döllenmesinden kaçınılmalıdır.
Nasıl Önlemler Alınmalıdır?
* Metabolizma ve bağışıklık yetmezliği
Yeni doğan buzağılar vücut ısısını korumakta zorlanırlar. Yaşlı buzağılara göre hastalık faktörlerine daha az dayanıklıdır ve çevreye daha fazla uyum sağlar. Anne karnında kısır büyüyen buzağılar, doğumda dış çevre, çevre ve hastalık faktörleri ile doğrudan temas nedeniyle uyum sağlamakta güçlük çekerler. Yavruların vücut ısısını sabit tutmak için doğumdan kısa bir süre sonra kurutulmaları gerekir. İlk sütün buzağının yeterli ve zamanında alınmasına özen gösterilmelidir.
* Metabolik atıklar:
Buzağı emzirme, meme bezi iltihabı, doğum güçlükleri, nem, hava akımı, açlık, halsizlik gibi etkenler aktif savunma sisteminin harekete geçmesini engelleyerek buzağı ortamı oluşturur. İlk sütün buzağının yeterli ve zamanında alınmasına özen gösterilmelidir. Kötü çevre koşullarının düzeltilmesi gerekiyor.
Buzağıda Yetersiz Kolostrum
Yenidoğan bağışıklığı henüz gelişmemiştir. Bağışıklık ilk süt ve aşılarla sağlanır. Buzağılar, yeterli ve zamanında ilk sütü alamadıkları için hastalığa daha duyarlıdır. Proteinler, karbonhidratlar, vitaminler ve yağlar gibi antikor adı verilen maddeler içerir. Savunma sisteminde yer alırlar ve vücuda giren hastalık faktörlerine karşı koruma sağlarlar. Biyolojik koruması anne kanından sekiz ila on kat daha önemlidir. Yeni doğan buzağılarda sindirim aktivitesi 36-48 saat sonra başlar. Doğumdan sonraki ilk birkaç saat içinde tüketilen ilk süt, mide veya bağırsaklarda herhangi bir değişiklik olmaksızın doğrudan kan dolaşımına emilir.