İneklerin bakımları, köpek ve kedi gibi evcil hayvanlardan değişiktir. Bunun sebebi inekler çiftlik canlılarıdır. Bununla beraber, ineklerin de ayrı bir şefkate ve ilgiye gereksinim duyduğunu bilmelisiniz. İlk olarak, şayet farklı bir hayvandan faydalanıyor iseniz onlara saygı duymanız doğru olacaktır. İneklere sevinçli bir hayat sunmalısınız.

İneklerin hayatlarını devam ettirdikleri mekanın hijyenik olması son derece önem arz eder. Yattıkları zemin saman ya da gazel gibi sert olmayan ve soğuk havalardan muhafaza eden bir katman ile sarılmalıdır. Bu zemin gübreyle kirlendiğinden dolayı hemen hemen bütün gün değiştirilmesi doğru olur.

İneklerin memeleri son derece hassas yapıdadır, çabuk şekilde mikrop kapabilme olasılıkları yüksektir. Bu durum için sık sık gözetilmeli, sağım işleminden evvel su ile temizliği yapılmalıdır.

Düve kızışmaya başladığında boğanın yanına götürülmelidir. Pek çok bölgede bu işlem veteriner hekim desteği ile uygulanır. Komplikasyon yaşanmadığı durumlarda, inekler kendi kendilerine doğumlarını gerçekleştirebilirler lakin yine de gebelikleri süresince veteriner hekim kontrolünde tutulmaları faydalı olacaktır. Bu durumun sayesinde, ineklerin doğumlarını gerçekleştirdiği mekanın kirli olmaması gerektirdiğini tekrarlayalım.

Anadolu'da ağız şeklinde adlandırılan, ineklerin ilk sütleri hoşnut olunan bir içecek olarak görülür. Lakin bu sütleri ineklerin yavruları tüketmelidir. Böylece daha dayanıklı ve sağlığı yerinde bir şekilde büyümeye başlayacaklardır.

İnekler kısıtsız bir şekilde hareket halinde olmaktan ve yayılmaktan oldukça hoşnut olurlar. Her gün otlak yerlerine götürülerek bayat olmayan otları tüketmeleri temin edilmelidir. Böylece beslenilen ineklerin yağları ve sütlerinin tadı daha güzel olur. İnekler bayat olmayan mısır ve akasya tüketmekten hoşnut olurlar. Tarlalar seyreltilir iken çıkartılan mısırları ineklere tükettirmek ve ara ara da akasya budamak gereklidir. Sizler ağaçlara çıktığınız zaman, düşüncelerinizi idrak ederler ve mutlu olurlar. Yukarı bakarak yaprakların düşmelerini beklerler.

İnekler de tıpkı bizler gibi bol bol su tüketmelidirler. Otlatılmalarının ardından çeşme yalaklarında bol bol su tüketmeleri temin edilmelidir. İneklerin su tüketirken rahatlatılmaları için ıslık çalmayı deneyebilirsiniz.

Akşam vakitleri de genel olarak sebze ve kepek kabukları katılan yallar tükettirebilirsiniz. Fakat, ham durumda zehirli olabilecek fasülye, patatesler gibi sebzelere karşı dikkatli olmalısınız. İnekler meyvelerden de hoşnut olurlar fakat şeker içeren besinler sindirme esnasında fermente olup alkole dönüşebileceğinden dolayı ineklerinizi sarhoş edebilir. Bir de ayva, elma ve armut gibi meyveler ineklerin boğazlarına takılabilir, bu durum son derece risklidir. Bu durum için zaman zaman meyve tükettirmeyi arzu ediyor iseniz, tüm şeklinde tükettirmemelisiniz, 4 parçaya bölmelisiniz.

Asalak ve haşereler ineklere rahat vermeyebilirler. Bilhassa at sinekleri acımadan ısırabilirler. Şayet oldukça hassas olan kalça kısmına yapışırlar ise, inekleri deliye döndürebilirler. Keneler de ciddi sıkıntılar meydana getirebilir. Bunlara dikkat ederek, hortumlarını kopartmadan, çevirip çıkartılması doğru olur. Bu durumun tersi olur ise enfeksiyona neden olabilir. Şayet ahır hijyenik değilse, mikrop taşıyan sinekler de gelmeye başlayabilir. Bu sebep yüzünden barınakların temiz olması oldukça önemli olan bir durumdur.

İnekler sevilebilir mi? Sualine verilecek tek yanıt tabii ki de evet olacaktır. İnekler sahiplerini tanırlar. Konuşunca yanıt verebilirler. Erişemedikleri alanların kaşınmasına da mutlu olurlar. Bilhassa boynuzlarının arasında olan çukur kısmı kaşımaya başladığınızda mest olabilirler.

İneklerin Beslenmesi Nasıl Olmalıdır?

İneklerin beslenmeleri aynı insanlardaki gibi belli rutin halinde yapılmalıdır. İneklerin beslenmeleri içerisinde yer alan hale uyacak biçimde planlaması yapılmalıdır. Beslenme rutini yapılır iken dikkatli olunması gereken birtakım hususlar vardır. Bu hususlar ineklerin vücut cüsseleri, ne düzeyde süt randımanlarının olduğu, sütlerinin içerisinde yer alan yağların seviyesi, ineklerin o evre içerisindeki laktasyon evresinde yer alıp almadığıyla bağlantılı haller vardır. Fazla oranda randımanı olan ineklerin, sindirim düzeyleri fazla daha kalitesi iyi yemler ile beslenirken, az randımanlı ineklerin beslenmeleriyse daha az kaliteli yemlerle sağlanmalıdır.

Bu hayvanlara gün içinde ihtiyaçlarına uyacak şekilde tükettirilen yem ölçüleri kaba ve keşif yemlerin toplamlarından oluşur. Bu hayvanların beslenmeleri, randıman payı rasyonu ve hayat payı rasyonuna kıyas ile oluşur.

Bakımı yapılan hayvanların randıman düzeyine göre gündelik olarak mineral, enerji, protein ve vitamin ihtiyaçları eksiksiz şekilde giderilmelidir. Bu hayvanların beslenmelerinde tek yönlü olacak biçimde değil keşif yemden tür olarak faydalanmalıdır. Bu hayvanların beslenmelerinde seçilen yemler sindirim sistemlerini yorgun duruma getirmeyecek ve yük olmayacak şekilde olması daha doğru olur. Bu hale karşı dikkatli olunması sindirim sistemlerinde sıradan bir sorun geçirilmemesi yönünden oldukça önemli olan bir durumdur.

Laktasyon evresinin sonuna gelindiğinde ineklerin süt randımanları azalmaya başlar. Bu zamanlarda bu hayvanlardan aynı düzeyde randıman temin edilmediğinden beslenme rutini farklılaştırılmalıdır.

Hayvanların beslenmelerinde bir denge kurulması gerekli olduğundan bu hayvanların gereksinimlerine göre hazır edilen yem rasyonları üç aynı öğüne ayrılmalıdır. Bir yem çeşidinden diğer yem çeşidine geçiş yaparken üç gün esas alınmalı ve bu geçiş ağır ağır olmalıdır. Aniden rasyonlarda uygulanan farklılık bu hayvanların rumen mikroorganizmalarını kötü etkileyerek rahatsızlanmalarına yol açar.

Hayvanların beslenmesi için titizlikle seçilmiş olan mısırlar, arpalar, buğdaylar ve çavdarlar mümkün olduğu kadar kırılıp, ezilmiş bir şekilde yedirilmelidir. Bu hayvanların beslenmelerinde gün içinde her yüz kiloluk cüsse için iki kilo ot yemelidirler. Yedirilen yemlerin türüne göre hayvanlar günde otuz- altmış litre civarında su içmelidirler.

Bu hayvanlar beslenirken dikkatli olunması gerekli olan farklı bir mevzu da hayvanların önlerinde her zaman on beş derecelik bir sıcaklıkta olan hijyenik temiz tüketme suları yer almalıdır. Bu hayvanların beslenmelerinde seçilen kaba yemler hayat paylarını temin eder iken keşif olan yemler tamamı ile hayvanların süt randımanlarıyla bağlantılıdır.