Buzağıların bazı hastalıklara karşı bağışıklıklarını yükseltmek için, sahanın enfeksiyon yüküne uygun olacak, bir aşı planı oluşturulmalıdır. Buzağı ishallerini önlemek için uygulanan aşılar, genel olarak yeni doğan buzağı ishaline yol açan bakteri ve mikroplara karşı spesifik antikorların üretimini harekete geçirmek için geç gebelik aşamasında uygulanır. Aşılama neticesinde ortaya çıkan antikorlar, anneden yavruya geçiş yapar.

Yeterli ağız sütü bağışıklık sağlayamama tehlikesi en fazla olan buzağılar:

• Güç doğum ile doğumu gerçekleşenler
• Terk edilmiş ya da hatalı annelik gerçekleşmiş yavrular
• Havaların soğuk olduğu dönemlerde hipotermik olanlar.

Dünyaya yeni gelmiş olan yavrular yaşama savunmasız bir şekilde giriş yaparlar.

Yeni doğan yavrular, neredeyse sıfır bağışıklık ile dünyaya gelirler. İnek plasentası, hamilelik esnasında antikorların anneden yavruya geçmesine müsaade etmez, bu da yavrunun ilk bağışıklığını, antikor bakımından zengin kolostrumdan ya da annenin ilk sütünden sağlaması gerektiği manasına gelir. İlk bağışıklık son derece mühim olup, yavru ishalleri, göbek kordonu yangıları, pnömoni ve artrit gibi dünyaya yeni gelen yavruları etkisi altına alan pek çok hastalığa karşı muhafaza edici antikorlar sağlar.

Yavrularda ishale engel olmak için uygulanan bazı aşılar bile, kolostrumdaki mevzu bahis pasif bağışıklık aktarımına güvenmektedir. Yavru, bu antikorları hayatın yalnızca ilk 12 saatlik dilimi süresince önemli düzeylerde alabilir. Doğum ardından kolostrumdaki lg absorbsiyonunun etkinliği doğrusal bir ivmeyle düştüğünden, kolostrum ilk tükettiriliş anı son derece mühimdir. Doğumun gerçekleştikten sonraki 3 saat içerisindeki yavrunun lg absorbsiyon kabiliyeti %70’in altına iner; 12 saat içerisinde yarıya, 24 saatte de minimum seviyeye düşer. Bağırsağın kapanmasının ardından, antikorlar bağırsak içerisinde hala lokal tesire sahip olabilir, fakat artık kan dolaşımına katılmak üzere emilimleri gerçekleşmez.

Doğumun hemen ardından yeterli oranda ağız sütü almayan yavruların hastalıklara maruz kalma ve hayatını kaybetme tehlikesi daha fazladır. Yavrularda meydana gelen pek çok vaka, yeterli seviyede ağız sütüyle bağışıklık kazanamamanın bir neticesidir. Uygun olarak, bir yavrunun, optimal bağışıklık düzeyine erişmesi için hayatının ilk 6 saatlik diliminde en düşük 2 litre ağız sütü alması gerekli olsa bile, ilk sütün antikor konsantrasyonları ile alakalı olarak bu oran farklılık da sergileyebilir.

Besi buzağıları doğum ardından hızlı bir şekilde ayaklanır ve ilk birkaç saat içerisinde süt almaya başlar. İlk 2-3 saatlik zaman dilimi içerisinde düzgün bir biçimde emmeyen yavrular daha yakın bir şekilde takip edilmelidir. Havaların soğuk olduğu dönemlerde hipotermik duruma gelir ve güç kaybı yaşar. Ayaklanıp anneyi anında emme ihtimali daha az olabilir. Bu sebepten dolayı soğuk stresine karşı dikkatli olunmalıdır.