Dana türleri başka özellikler yönünden birbirlerinden ayrı olmaktadır. Bazı türler seleksiyon sonucunda daha fazla randımanlı cinsler durumunu almaktadırlar. Çiftçi kişiler tarafından en çok seçilmiş olan ve et randımanı yönünden en verimli cinsleri hangileri birlikte inceleyeceğiz.

Yetiştiricilik uygulamasında ideal cinsleri seçmek oldukça temel ve hayati bir öneme sahip olmaktadır. Bazı cinsler kombine grubunda yer alır, yani gerek et gerek de süt randımanları fazla olmaktadır. Fakat sadece sütçü ya da sadece besi için bakılmış cinslerden, kombine cinslere oran ile oldukça fazla randımanlar alınmış olmaktadır. Dünyanın genelinde işletmelerini idare edebilen yetiştirici kişiler, süt çiftliği için yüzde 72,7 oranında Holstein cinsini, yüzde on sekiz buçuk oranında Simental cinsini ve yüzde iki oranında Montofon ve yüzde iki oranında melez cinslerini tercih etmektedir. Besi çiftliği işlemi için ise işletmelerde yüzde kırk sekiz oranında Charolais cinsini, yüzde yirmi iki oranında Limousin cinsini, yüzde on iki oranında Simental cinsini ve yüzde on oranında Montbeliard cinsini tercih etmektedir. Bu cinsler başka alanlarda bakılmaya başlanmış ve birçoğu dünya genelinde tercih edilen cinsler haline gelmiştir. Bu cinsler dışında dünya genelinde çiftçi kişilerin yoğun bir şekilde seçmiş oldukları, üst düzey randımana ve potansiyele sahip besi cinslerinin değerlendirilmesini yapacağız.

Charolais

Ağırlıklı bir biçimde açık renk tonunda olup beyaz ve sarı renkleri yoğun durumda olmaktadır. Erkek danaları bin iki yüz- bin dört yüz kilo, dişi danaları ise sekiz yüz- dokuz yüz elli kilo kadar olmaktadır. Adını Fransa’daki Charolais kesiminden alan bu cins güç şartlara karşı dirençli olmaktadırlar. Hızlı kilo alabilme ve büyüme özelliğine sahip olmaktadırlar. Etlerinin yağ seviyeleri düşük olmaktadır ve üstün kaliteye sahip et üretmektedirler.

Limousin

Oldukça sakin ve rahat karakterlerinden ötürü sürü için ideal olmaktadırlar. Doğum rahatlıkları ön plana çıkmaktadır. İsmini Fransa’nın Limousin kısmından alan bu cinsin bu ada sahip olmalarına uzun görünüşleri de neden olmaktadır. Dişi danalarında altı yüz elli- sekiz yüz kilo, erkek danalarında bin- bin üç yüz kiloya ulaşabilmektedir. Genellikle açık ya da kızıl renk tonuna sahip olmaktadırlar.

Hereford

Adını İngiltere’deki Hereford Vadisi’nden almış olan bu cinsin erkek danaları dokuz yüz- bin iki yüz elli kilo, dişi danaları altı yüz- yedi yüz elli kilo arasında olabilmektedir. Kahverengi ve kırmızı renk tonuna sahip bir cinstir. Ayak eklemleri, göbek altları, başları, boyunları, alınları ve kuyruk taraflarındaki tüylerinin renk tonları beyaz olmaktadır. Dirençli kemik, kas ve tırnak yapıları var olmaktadır.